İngilizce Kalıp | Türkçe Karşılığı |
May I go to the bathroom, please? | Tuvalet için gidebilir miyim, lütfen? |
Can I have a pencil, please? | Bir kalem alabilir miyim, lütfen? |
I need help, please. | Yardıma ihtiyacım var. |
What page are we on? | Hangi sayfadayız? |
I don’t understand. | Anlamıyorum. |
Can you repeat that, please? | Tekrar eder misiniz, lütfen? |
What does that mean? | Bu ne anlama geliyor? |
I’m finished. | Bitirdim. |
Can I sit here? | Burada oturabilir miyim? |
Thank you. | Teşekkür ederim. |
May I sharpen my pencil, please? | Lütfen kalemimi açabilir miyim? |
I forgot my homework. | Ödevimi unuttum. |
Can you help me find my book, please? | Kitabımı bulmama yardımcı olur musunuz, lütfen? |
May I borrow a ruler, please? | Bir cetvel ödünç alabilir miyim acaba? |
Can I have a tissue, please? | Bir mendil alabilir miyim acaba? |
Can you explain it again, please? | Tekrar açıklar mısın, lütfen? |
I need to go to the nurse’s office. | Hemşire odasına gitmem gerekiyor. |
I left my backpack in the classroom. | Çantamı sınıfta unuttum. |
Can I use the computer, please? | Lütfen bilgisayarı kullanabilir miyim? |
I have a question. | Bir sorum var. |
Can you help me, please? | Bana yardım eder misin, lütfen? |
Excuse me, I’m late. | Affedersiniz, geç kaldım. |
Can I have some more paper, please? | Daha fazla kağıt alabilir miyim, lütfen? |
I finished my work. | İşimi bitirdim. |
Can I go to the library, please? | Kütüphaneye gidebilir miyim, lütfen? |
Can I have a drink of water, please? | Lütfen biraz su alabilir miyim? |
I don’t have a pen. | Kalemim yok. |
Can you help me with this problem, please? | Bu problemi çözmeme yardım edebilir misiniz, lütfen? |
I’m sorry, I didn’t hear you. | Özür dilerim, seni duymadım. |
What time is it? | Saat kaç? |
Can I use the restroom, please? | Tuvaleti kullanabilir miyim, lütfen? |
I don’t have a calculator. | Hesap makinem yok. |
Can you show me how to do this, please? | Bunu nasıl yapacağımı gösterebilir misin, lütfen? |
I’m lost. | Kayboldum. |
Can you give me more information, please? | Daha fazla bilgi verebilir misiniz, lütfen? |
I need to go to the gym. | Spor salonuna gitmem gerekiyor. |
Can you speak slower, please? | Daha yavaş konuşabilir misiniz, lütfen? |
I need to charge my laptop. | Dizüstü bilgisayarımı şarj etmem gerekiyor. |
Can I have a snack, please? | Atıştırmalık alabilir miyim, lütfen? |
I’m having trouble understanding this. | Bu konuyu anlamakta zorlanıyorum. |
Can you show me where the restroom is, please? | Tuvaletin nerede olduğunu gösterebilir misiniz, lütfen? |
I need to call my parents. | Ailemi aramam gerekiyor. |